28 Eylül 2010

OTOSTOP















Cumartesi sabah bir toplantıma girmeden önce twitlere bakarken Kemal Doğulu’nun “Nevşehir’e uçuş” yazısını gördüm ve aklıma birden geçen seneki Kapadokya maceram geldi. Seyahat demiyorum çünkü her seyahatim gibi bu da başlı başına bir “macera” olarak bendeki kayıtlara geçti.

2009 yılının ılık bir ilkbahar gününde bir toplantı için Kayseri’ye gitmiştim. Toplantım Cuma gününe denk geldiği için şehir merkezinde bir otelde yer ayırttım. Toplantımı bitirip Kayseri’nin o eşsiz lezzetlerini tadıp şehir merkezinde bir iki turladıktan sonra Kayseri seyahatimi bitirdim. Buraya kadar her şey normal. Normal bir adam da işi bitince kalacaksa otelinde kalır ertesi sabah uçağıyla paşa paşa döner değil mi? Tamam bu adam paşa olabilir ama adam normal olmayınca bakınız başına neler gelir;

Cumartesi sabahı saat 09,00 da Kapadokya’ya gitmek için Kayseri otogarındaydım. Toplantı yaptığım şirket “İsterseniz yarın için araba verelim size” demişti ama ayıp olmasın diye hayır demiştim. Dediğime de pişman oldum. Yapı itibariyle her şeyi ayarlamayı severim, son dakikacı değilimdir, o yüzden sabah otobüs biletimi alırken dönüşümü de almak istedim. Fakat Kayseri Nevşehir hattında çalışan Nevşehir Seyahat o bölgenin tekeli olduğu için “Dönüş bileti kesemiyoruz, zaten her saat başı otobüs var, ordan alırsınız” dedi. Eyvallah dedim yola koyuldum. Saat 10,00’da Göreme’deydim. Tüm gün gezdim , tozdum. Bu arada kuzenimin Kapadokya şarap siparişlerini de ihmal etmedim 2 şişe de onlardan aldım. Kayseri’ye dönüş otobüslerini sorduğumda her saat başı var demişlerdi ve 17,20 ‘deki uçağıma en uygun saat olan 15,00 otobüsüne göre kendimi ayarladım. Hatta vaktim var diye atladım Ürgüp’e de gittim.

Hava harikaydı, manzara şahaneydi derken artık otobüse bineceğim yer olan Göreme’ye dönüş zamanı geldi ve minibüs beklemeye koyuldum. Kuş uçmaz kervan geçmez bir yolda olduğumu nerden bileyim! Bir minibüs, bir otobüs, bir taksi geçmedi. Saat oldu mu 14,45 ! Kaldı mı otobüs için 15 dakikam. Sırtımda çantam , içinde eşyalarım, yetmiyormuş gibi 2 tane de 75’lik şarap! (İstanbul’da şarap yoktu ya, kuzenimin özel siparişi! ) Son 10 dakika kala sinirden köpürürken ( Kos’ta gemiyi kaçırdığımda da aynı şekildeydim) önümden motorsikletli bir amca geçti. O sırada onu durdurdum. Elimde şaraplarla hooop atladım arkasına , binbir özürle. Amca “Biz alışkınız böyle şeylere” dedi ve beni 7 dakikada engebeli yollarda kucağımda şaraplar birbirine çarpa çarpa ben onları mı tutacam kendimimi tutacam diye diye otobüs durağına kadar bıraktı.

Biletim olmadığı için bilet almaya içeri girdiğimde acı gerçekle karşılaştım. 15,00 otobüsüne talep olmadığı için sefer iptal edilmişmiş! Vay anasını! Ben yolcu değil miyim? Ben insan değil miyim? Nevşehir Seyahatten başka firma da çalışmadığı için kaldım mı 16,00’ya . Yol sürüyor 1 saat. Bavulum, takım elbisem otelde.. Yetişmem imkansız. Taksiyle gideyim dedim, taksici 100 TL dedi. Sustum...Kaldım! Tam o sırada Halk Otobüsü geldi ve birileri lafa girerek akıl verdi. “Hemen atla buna , Kayseri kavşağına bin ordan el et”. El etmek derken otostop çekmem gerektiğini anlamış oldum. Aynen dedikleri gibi Kayseri Kavşağı’nda indim ama el edemedim. Alışkın değildim ve tuhaf geldi. Sonra araba seçmeye başladım. Aile varsa el etmedim, kamyondan, tırdan uzak durdum vs. Sonra Allahtan bir adam durdu. Tekstil ticareti yapıyor Yozgat’tan Kayseri’ye mal götürüyormuş. Dedim: “Abi nereye??”, Dedi :“Kayseri!” , Dedim : “Alllaaaah, yetiştir beni gözünü seveyim”

Yol boyu sohbet ettik ve otelime yakın bir yerde indim. Hemen taksiyle otele gittim, taksiyi bekletip otelden havaalanına derken havaalanına ulaştım. Havaalanında 30 dakikalık rötar beni bekliyordu. “Hayat bana kastın ne?” bir kez daha sordum.

Bu maceramı Kemal’e Twitterda özetlediğimde onun cevabı bomba oldu : “ Allahtan yavşaklara değil, kavşaklara kalmışsın!”

Allahtan beni Kayseri’ye götüren adamcağız iyi niyetli çıkmıştı.

Bu bana ders oldu mu? Hayır!

Çünkü tüm suçlu Nevşehir Seyahatti.

Ders çıkarması gereken kim sizce?

Ben mi yoksa kafasına göre sefer iptal eden otobüs şirketi mi?

1 yorum:

  1. bukadarcıkmı :D:D cok sürükleyici bi anıymş :D:D e tabi Tüm suçlu Nevşehir Seyahatti ;):D

    YanıtlaSil