3 Kasım 2010

Evlilik !





Bu Cumartesi düğünümüz var...

En yakın arkadaşım evleniyor ! 6 Kasım akşamı üniversiteden beri yani 10 yıllık arkadaşımı, dostumu, kankamı evlilik sandalına bindirip peşinden bir de el sallayıp düğünden döneceğim.

Kendisiyle eskisi gibi görüşemeyeceğimiz bir gerçek... Evli çiftler evli çiftlerle görüşür hele de çocuk oldu mu çocuklu aileler çocuklu ailelerle görüşür, gayet normal! Anormal olan evli adamların bekar arkadaşlarıyla görüşünce bu durumu “tü kaka” olması. Sanırım kadınlarımız, bekar arkadaşlar evli erkekleri her an yoldan çıkarıp çapkınlığa müsait kıvama getirir diye korkuyor... Ne büyük güvensizlik!

Evlilik evlenen için güzel olabilir ama kalan bekarlar için sinir bozucu...

Ben kendimi hala 20’li yaşlarımın başında deli dolu o çılgın çocuk sanayım ama yaşın ilerlediğini işte çevre bu şekilde hatırlatıyor. Düğünde yine klasik muhabbetler, darısı başınalar, ee sen ne zaman evleniyorsunlar olacak. Düğün allhtan bir aile düğünü değil ve kendi aile mensuplarım, yıllardır görmediğim yakın uzak akrabalar olmayacak ama yine de mutlaka ortak çevremizden insanlar darıyı başıma kakacaklar.

Ne karışırlar acaba? Evlenmek nasıl bir özgürlükse bekar kalmak da öylesi bir özgürlük değil midir? Çevremiz neden bizi zorlar ? Vakti gelirse olur olmazsa da olmaz anlayışı ülkemizde neden yaygın değildir?

Beni bileniniz bilir huyum kurusun biraz gezmeye tozmaya düşkünüm. Şu dünyada sorumlu olduğum tek canlı da kendim olduğum için (bir kedim bile yok) “paşa” gönlüm nasıl isterse öyle davranıyorum. İşten çıkıp sporuma sporda çıkıp dışarıya bir şeyler içmeye gidebiliyorum. Eve 00,00 da gittiğimde “nerde kaldın” diyen yok! Geç kalınca “ Ne zaman geleceksin” diyen yok! Oturma odamı istediğim gibi dağıtım mutfağımı istediğim gibi pis bırakabiliyorum (pis bir insan değilim tabi ki ama özgürüm hehe)

Birbirlerini çok seven, aileleriyle yaşadıkları için çok sık bir araya gelemeyen ve birlikte olmak için tek yol olarak evliliği seçen insanlara tabi ki sözüm yok, bu şartlar gereğiyle evlenmeleri gayet normal. Ama benim öyle bir durumum yok! Yalnız yaşıyorum ve evimde istediğim zaman istediğim kişiyi ağırlayabiliyorum.

Şimdi sorarım size hayat kime güzel?

Yaşlanınca yalnız kalmamak ve sırf bu yüzden “bir bakanım” olsun diye çocuk yapanları ayrıca kınıyor ve onları çok bencil buluyorum. Uzun vadede hepimiz ölmüş olacağı kabul, annemiz,babamız, yakınlarımız elbet günü gelince bu hayattan ayrılıp bizi yalnız bırakacakalr bu da bir gerçek ama yalnız kalmamak adına evlenmek çok saçma.

Evliliği benim için tek cazip kılan şey çocuk... Çocuk çok istiyorum, tabi ki eğer ona sağlıklı ve kaliteli yaşama şartları sağlayabildiğimde, boşanma ihtimalinin minimum olduğu bir annesi olacağına inandığımda o çocuğa sahip olmak en mantıklısı değil mi?

Evlilik üzerine daha çok şey söylenebilir ama şu anda gündemimiz şudur ki grubumuzdan geriye kalan bekar arkadaşlar olarak acımız büyük ! Arkadaşımızı everiyor ve kendisini kaybediyoruz. Rakı kadehlerini birbirine vura vura söyleyeceğimiz iç parçalayıcı şarkımız bile belli şimdiden:

Ah be kanka,


“Seni biz, ellerin olsun diye mi sevdik?”

3 yorum:

  1. "Hastalikta ve saglikta" diye edilen evlilik yemini, bu yeminde yer alan butun cumlelerden daha onemli ve anlamli bence. Cunku nasilsa para kazanilir, bir sekilde ekmek peynir yenir, doyulur. Ama; 60 yasinda, yaninda corba bile yapacak biri yoksa, iste o zaman en buyuk mutsuzluk budur.

    Benim icin de evliligin en buyuk amaci cocuk. Cocuk yapmayacaksam, yapamayacaksam, evlenmek yerine, beraber yasamak daha mantikli geliyor nedense. Evlenmeden cocuk sahibi olmayi dusunen ve yapanlari da anlamiyorum. Cocuk, anne ve babanin oldugu bir ortamda buyumeli, yetismeli, pek cok seyi bu sekilde ogrenmeli ve hayata bu sekilde hazirlanmalidir. Anne ve baba rol model olmalidir (tabii ki ikisi de rol alinacak yapida ise). Ama pek cok kisi de, cocuk olmazsa da evlenme taraftari ve dusuncesinde. Herkesin kararina ve dusuncesine saygi duymak gerekirken, bir yandan da, bizlerden sonra, bizden kalacak birsey olmayacaksa, evlenmek neden???

    Sevgiler Pasha :)

    YanıtlaSil
  2. Daha dün akşam, "yazın okuyalım", dedim ya... Keyifle okudum.;)
    Çok ilginç olabilir ama bir de itirafım var Paşa. Ülke gündemi sürekli değişiyor ve pek iç açıcı gelişmeler yaşamıyoruz. Esprili, eğlenceli bir kişiyim ama bu sıcak gündemden sanki uzakmışcasına, hayatın keyfini çıkaran insanlara bakış açım biraz ters. İlk günlerden bu yana seni takip ediyorum Twitter'da. Eğlenceli, keyifli bir yaşamı olan bir kişisin, farkındayım. Ama bir şeyi daha farkettim! O kadar duyarlısın ki, ve bir de anladığım çok hoşgörülüsün. İnsanca...
    Çocuklar Duymasın dizisini izlerim, bana mutluluk verdiği için. Aynı şeyi seni izlerken düşündüğümün farkına vardım. Sen de insana mutluluk veren tatlı bir yan var.;)
    Özür dilerim, yazıya yorum yapmadan önce bu düşündüklerimi dile getirmek istedim.

    Evlilik.. ah evet o düğünler, düğünden daha bir kaç ay sonra "ee ne zaman çocuk?" vs vs hiç bitmeyen sorgular, ve arada hala bekarlığını sürdüren kişilere "darısı başına... ee hadi ne zaman ne zaman?" baskıları!
    Evliliği kötülemiyorum.
    Ama bakış açım seninkine benziyor.;)
    Çok iyi düşünüp, doğru kararı vermek gerek sanırım. Günümüzde boşanmalar evlenmelerden fazlaysa, galiba azcık aile baskısı, toplum örf ve adetleri nedeniyle iyice düşünülmeden yapılan apar topar evlilikler.
    Evlilik özgürlüğün teslimi olarak algılandığı için, çiftlerin birbiri üzerinde kurduğu baskılar, kendi keyfine göre değil başkaları ne düşünür gibi düşüncelere esir olup yaşamalar, vs vs derken... pek çok evlilik mutlu beraberlik değil, rutin bir düzende bir garanti sadece.
    Çok sevdiğim bir çift var, birlikte düzenledikleri bir evleri ve bunun dışında kendilerine ait evleri. Hafta sonlarını ve birlikte olmak istedikleri günleri beraber geçiriyorlar, diğer günleri kendi düzenlerinde ve kendi ilgi alanlarını kapsayan aktivitelerle. Evli değiller ama pek çok evliden çok mutlular.;)
    Bu lükse belki herkesin gücü yetmez biliyorum ama en azından aynı ev içinde de insanlar bazı toleranslar gösterebilir diye düşünüyorum. ;)

    Gevezeliğim tuttu paşa, özür dilerim ama yarama tuz bastı sanki bu yazı biraz;)

    Hadi tv usulü bitireyim...;)
    Bana içimi bir nebze olsun dökme fırsatı verdiğiniz için teşekkür ederim efendim.
    Sevgilerimle...

    YanıtlaSil
  3. Çok begendim...

    YanıtlaSil